21 Nisan 2013 Pazar

ÖLÜM OYUNU KRISTEN BRITAIN



ARKA KAPAK

   ÜLKENİZİ KARANLIK GÜÇLERDEN KURTARMAK İÇİN
        ÖLÜMÜ GÖZE ALABİLİR MİSİNİZ?

Karigan,Yeşil pelerin denen sık ormandan geçerken çalıların arasında sırtından okla vurulmuş,eyerinde zorlukla oturabilen bir süvari görür. Genç adam son nefesini vermeden önce kendisinin kralın efsanevi yeşil süvarilerinden biri olduğunu söyler. Krala ulaştırması gereken  önemli bir notu Karigan'a verir ve bunu krala ulaştırmasını ister. Verdiği mesajı okumamasını ve bu mesajın ülkesi için ölüm kalım mesajı olduğunu söyler.
Ölümcül kovalamacalar ve karmaşık tehlikelerle karşı karşıya kalan 
Karigan bu görevi acaba başarıyla gerçekleştirebilecek mi ?


  ÜLKESİ İÇİN ÖLÜMÜ GÖZE ALAMAYANLAR BİR HİÇ,
  ÖLMEYİ GÖZE ALANLAR İSE ÖLÜMSÜZ OLURLAR....


 ALINTI....


Geriye sadece bir tek şey kalmıştı.Elini cebine daldırdı ve asla yanından ayırmadığı pürüzsüz ,serin küreyi kavradı. Büyü anında paramparça oldu. Siyah yakıcı lifler sapır sapır döküldü ve toprağa karışıp yok oldu. Artık Karigan'ın canı yanmıyordu. Tenine baktığında,hiç yarası olmadığını gördü. Ama Shawdell hala elinde kılıçla karşısında dikiliyordu.'Elindekileri kullanmalısın' ,demişti kral,birlikte Entrika oynadıkları gün. Aytaşını cebinden çıkardı. Elindeki tek şey oydu. Başlangıçta taş hiçbir şey yapmadı ve Karigan,Elatian'ın kendisinden emin ilerleyişi karşısında geriledi. Sonra 
küreden tek bir ışık yayıldı ve güçlü bir ışık kılıç biçimini aldı. Shawdel şaşırarak durdu.

                                                                                          sayfa: 432....


YORUMUM....


Ekşın,,,Ekşın ....Ekşın...

Baştan sona tamı tamına 559 sayfa boyunca  maceranın bitmediği ve soluk soluğa okuduğum bir kitaptı..

Daha önce böylesi bir macera yaşamamıştım doğrusu.
Macera kitapları benim için çok yeni ve bu kelimenin tam anlamıyla süperdi.


Yazarının anlatımını beğendim,çeviri güzeldi,konu zaten harika  daha ne olsun.

Kesinlikle tavsiye ederim..

Tabi ki herkes sevmez çünkü bu kitapta :

Büyü var

Savaş var

Canavarlar var

Hayaletler var

İhanet var

Güç var

Karigan var :)

Kısaca macera var.. Hem de hız kesmeyen bir macera. Tam bitti diyorsunuz 
tekrardan başlıyor.Kurgu ya bayıldım...

Daha ne olsun.....









16 Nisan 2013 Salı

GÖÇEBE STEPHENİE MEYER

 


ARKA KAPAK

37 farklı dilde 40 milyondan fazla satan "Alacakaranlık" serisinin yazarı Stephenie Meyer'den aşk ve heyecan dolu bir roman daha...

"Stephenie Meyer,görkemli zihnini ve ruhunu kullanarak karanlık hikayelerini inanılmaz bir aydınlıkla okuyucularına sunuyor.Kahramanları ne kadar büyük acılar 
çekse de,Meyer hikayelerini ışık ve umutla doldurmayı çok iyi beceriyor."

Orson scott card,Ender serisinin yazarı..


"Harika,yaratıcı,özenli ve güçlü bir roman. Göçebe'yi okuyacakları uyarıyorum:bu kitap sizi ele geçirecek,saatlerce elinizden bırakamayacaksınız.Stephenie meyer,
kahramanlarını ve hikayesini,Stephen king ve İsaac Asimov karışımı bir usta gibi harmanlamış."

Ridley Pearson,Beşikte ki Flüt'ün yazarı.


Büyüleyici,tutkulu ve eşsiz bir psikolajik gerilim.Stephenie Meyer,Göçebe'yle 'çift karakterli olmak'tanımına yeni ve şaşırtıcı bir anlam yüklüyor!"

Katherine Neville,
Sekiz'in yazarı.


YORUMUM..

Ruhlar bedeninizi ele geçirse ne yapardınız?
İşte Melani..
Bedeni bir ruh tarafından istila edildi.
O artık eski Melani değil.
Görüyor,duyuyor,hissediyor.
Ama sesini bir türlü başkalarına duyuramıyor.
Üstelik ölene kadar bu şekilde yaşamaya mahkum.

Konuyu biraz daha açmam gerekirse;
Uzaydan gelen ruhların yeni bedenlere ihtiyaçları var.
Kendilerine en uygun bedeni dünya'da buluyorlar ve insanların çok büyük bir kısmını yakalayıp-ölmelerine izin vermeden-transferi gerçekleştiriyorlar.
TRANSFER: Ruhun ensede açılan delikten içeri girmesi ve artık o bedende can bulması.

Doğrusu bu kitabı nasıl özetleyebileceğimi bilmiyorum.
Konu öyle hoş ve akıcı ki,sanırım bir başlasam hepsini buraya yazabilirim.
Korkmayın..
Tabi ki öyle bir şey yapmayacağım.

Melani,kardeşi jamie ve sevgilisi Jared uzun bir süre ruhlardan saklanmayı başardılar 
Fakat Melani, kuzeni sharon'u bulmaya çalışırken avcılar tarafından yakalandı.
Yakalanmanın en kötü yanı ihanetti.
Çünkü bedene yerleştirilen ruh beyni ele geçiriyor ve bu sayede diğer insanların saklandıkları yerleri bulabiliyorlardı.
Nitekim öyle oldu..
Melani'nin bedeni ve yeni ruhu Göçebe Jamie ve jared'i buldu.
Peki sonra ne oldu?
Neler olmadı ki...

Gerçekten okumaya değer.
Eğer Fantastik kitaplardan hoşlanıyorsanız bu kitabı kaçırmayın derim.
Alacakaranlık kadar harika olmasa da güzel bir kitap..

Bu arada benim okumaya zamanım yok diyorsanız buyurun sizi sinemaya alalım :)



 GÖÇEBE: Sen nasıl bir şeysin öyle :)
 LAN      : Adamın hasısın :)
 KYLE    : Adamsın :)
 JARED  : ..........?
 jAMİE   : Kralsın  :)
 DOKTOR: Başkasını bulamadın mı be hacı :(
 JEB      : Burası benim evim :))


ALINTI...

Jamie bir an bekledi,sonra yine o yoğun yüz ifadesiyle bana döndü.
"Sen Melani değilsin ama onun bütün anılarını,her şeyini biliyorsun,öyle değil mi ?
Tekrar başımı salladım.
"Benim kim olduğumu biliyor musun ?"
Kelimeleri yutmak istedim ama ağzımdan kaçırıverdim.
"Sen Jamie'sin." Sesimin onun adını kucaklar gibi sarmalamasına engel olamamıştım.
















10 Nisan 2013 Çarşamba

ÇAN FRANNY BİLLİNGSLEY


ARKA KAPAK

Bütün suç benim ve sizden beni asmanızı rica ediyorum. Mümkünse hemen.
Yüzümün sizi kandırmasına izin vermeyin; Korkunç yalanlar söyler o.
Bir kızın yüzü melek gibi de olsa,kalbi çirkin ve korkunç olabilir.

BRİONY'nin bir sırrı var. O bu sırrın üvey annesini öldürdüğüne ve ikiz kardeşinin 
aklını kaçırmasına sebep olduğuna inanıyor. Bu korkunç sır onu yakıyor ama bir kişiye
bile söylerse asılmak riskini göze almak zorunda.

Boston  Globe Horn Book ödüllü yazar Franny Billngsley 'in vahşi ve akıllardan kolay kolay 
çıkmayacak gizemli romanı insanı esir ediyor.



ÖN OKUMA

Bütün suç benim ve sizden beni asmanızı rica ediyorum.
Mümkünse hemen.
Size zorluk çıkarıyormuşum gibi olmak istemem ama hikayemi anlatmaya dayanamıyorum.
O anları tekrar yaşayamam- Ölü El'in dokunuşu,yılanbalığının kokusu,yutkunup bataklığı yutuşumu tekrar yaşayamam.

Masum olduğumu nasıl düşünebilirsiniz? Yüzümün sizi kandırmasına izin vermeyin; korkunç yalanlar söyler o. Bir kızın yüzü melek gibi de olsa,kalbi çirkin ve korkunç olabilir.

Biliyorum bana bir şans verdiğinizi düşünüyorsunuz-daha doğrusu Çan Çocuk bana bir şans veriyor. Yapabileceği başka bir şey yok,bir kez daha masum bir kızı asmak istemiyor elbette ama lütfen bana inanın: Size anlatacağım hiçbir şey beni temize çıkarmayacak. Sadece size zaten söylediğim şeyi, benim kötü ruhlu olduğumu kanıtlayacak.

Çan Çocuk bana bu konuda güvense olmaz mı?
Hem zaten, Çan Çocuk anlatmaya nereden başlamamı bekliyor ki?
Kötü ruhlu bir kızın öyküsünün başlangıcı yoktur.Anlatmaya doğduğum günden başlamam gerekir.

Eldric olsa, o anlatmaya büyük ihtimalle kendinden, Swampsea'ye geldiği o ilk günde başlardı.
Doğru düzgün hikayeler böyle başlar, öyle değil mi? Yakışıklı yabancı kasabaya gelir ve her şey birden ters gitmeye başlar.

Ama bu doğru düzgün bir hikaye değil ve size söylüyorum işte, benim asılmam gerekiyor.




YORUMUM..


Eveet kitabımız bu şekilde başlıyor.
Peki sonra ne oluyor?
Neler olmuyor ki.
Karanlık esin perileri mi desem yoksa cadılar mı ?
Bataklık canavarından mı bahsetsem size yoksa insanların elini yalayıp yutan kopuk elden mi?
Anlayacağınız yok yok  bu kitapta.
Eskiler..-ki hala onların kim olduklarını anlayamadım.-
Çamur surat..-Bataklık konuşur mu? İşte bizim ki dile geldi.-
Bataklık öksürüğü nedeniyle ölen çocukların ruhları..
Yabancılar..
..ve nihayet Çan Çocuk..
Çocuk dediğime bakmayın ha!
Yaşını başını almış bir anne o.
Görevi ne? Dediğinizi duyar gibiyim.
Görevi...
Cadıları imha etmek.

Bu kitap şimdiye kadar okuduğum Genç-Yetişkin dalında ki en ilginç kitaptı.
Evet,evet yanlış duymadınız, En İlginç.
Başlarda kitap mı fantastik yoksa kız mı ruh hastası anlayamadım.
Kız..
Yani kahramanımız BRİONY.
Zaten kitabı onun ağzından okuyoruz.
..ve birde Eldric..
Kasabaya gelen yakışıklı çocuk.

Okuduğunuz bütün fantastik kitapları unutun çünkü bu onlara benzemeyecek.
Savaş yok.
Tutku dolu aşk sahneleri yok.
Öyle aman aman bir gerilim de yok.

Ama sorarsanız ki nasıl diye..
Tüm bu yoklara karşı Harika derim.
İlginç ve harika..
Aşağıda ki alıntıyı okuduğunuzda ilginçlik konusunda bana hak vereceksiniz.

Yazar bir röportajında Çan'a ilave olarak iki kitap daha çıkacağını söylemiş.
Umarım doğrudur.
Sabırsızlıkla bekliyor olacağım.


ALINTI... (Dikkat spoi/ip ucu içerir.)


Hayalet çocuklar ,bataklık hastalığının nasıl bitirileceğini kasabalılara anlatmamı istiyorlardı. Hadi diyelim ki anlatmıştım.
Olaylar aynen böyle gelişirdi.

Bu Briony.

Bu kurutulan bir bataklıkta yaşayan Briony.

Bu Bataklık Öcüsü'nün bataklığı kurutulduğu için kızdığı bir bataklıkta yaşayan Briony.

Bu Bataklık Öcüsü nün bataklığı kurutulduğu için  kızdığı ve Bataklık Öksürüğünü gönderdiği bir bataklıkta yaşayan Briony.

Bu Bataklık Öcüsü'nün bataklığı kurutulduğu için kızdığı ve Bataklık Öksürüğünü gönderdiği bir bataklıkta yaşayan ve bunu hayalet çocuklardan öğrenen Briony.

Bu Bataklık Öcüsü'nün bataklığı kurutulduğu için kızdığı ve Bataklık Öksürüğünü gönderdiği bir bataklıkta yaşayan ve bunu altıncı hissi sayesinde duyabildiği hayalet çocuklardan öğrenen Briony.

Bu Bataklık Öcüsü'nün bataklığı kurutulduğu için kızdığı ve Bataklık Öksürüğünü gönderdiği bir bataklıkta yaşayan ve bunu cadı olduğu için sahip olduğu altıncı hissi sayesinde duyabildiği hayalet çocuklardan öğrenen Briony.

Bu Bataklık Öcüsü'nün bataklığı kurutulduğu için kızdığı ve Bataklık Öksürüğünü gönderdiği bir bataklıkta yaşayan ve bunu cadı olduğu için sahip olduğu altıncı hissi sayesinde duyabildiği hayalet çocuklardan öğrenen ve bunu nasıl bildiğini anlatırken cadı olduğu ortaya çıkan Briony.

Bu Bataklık Öcüsü'nün bataklığı kurutulduğu için kızdığı ve Bataklık Öksürüğünü gönderdiği bir bataklıkta yaşayan ve bunu cadı olduğu için sahip olduğu altıncı hissi sayesinde duyabildiği hayalet çocuklardan öğrenen ve bunu nasıl bildiğini anlatırken cadı olduğu ortaya çıkan  ve bu yüzden ölmesi için asılan Briony.

Bu Briony'di.

Ben pek fedakar bir tip değilimdir.


BRİONY: Kendimden nefret etmeyi unuttuğum için
               kendimden nefret etmem gerekiyor muydu...?