7 Aralık 2012 Cuma

YÜREĞİNE SOR 29. BÖLÜM




ELA

Bir ay nede çabuk geçti,yarın nişanım var.Herkes heyecanlı,en çok da annem.
Aldığı lacivert döpiyesi,defalarca denedi.Ben bile onun kadar çok geçmedim ayna karşısına.

Son bir haftadır her sabah dolabımı açıyorum ve pembe elbise kılıfı içinde ki kıyafetimi çıkartıyorum dışarı.Yatağımın kenarına oturup öylece seyrediyorum dolap kapağına astığım elbiseyi.

Rengine karışmadı Serdar,hiç bir şeyine karışmadı."bir kere nişanlanacaksın"dedi."Gönlün neyi arzuluyorsa o olsun".Aklımda bir şey kalsın istemedi,gönlümün kederlenmesinden korktu.

Hayalimde ki kıyafeti anlattım ona büyük bir keyifle.Serdar da aynı keyifle dinledi beni.Eski filmlerde görürdüm hep o kabarık elbiseleri."bir gün bende böyle giyinsem" derdim.

Hayaldi..yani Serdar a anlatana kadar hayaldi.

Gülümseyerek dinledi hayalimde ki o kabarık elbiseyi ama asla dalga geçmedi
Gülüşünü seviyorum Serdar'ın,gülerken göz kırpmasını.İçli,derin ve aşkla bakışını seviyorum.Sevildiğimi hissediyorum onun yanında değer gördüğümü..

Farklı bir konsept düzenledik konuşunurken.Olur mu olmaz mı derken noktayı koydu Serdar.
"Sen yeter ki iste,sen iste yapmazsam o benim ayıbım olsun"dedi.

Beni mutlu etmek için çırpınmasını seviyorum.Sanki mutlu olmam için bir tebessümü yetmezmiş gibi..

Nişanda çok dikkat çekeceğimiz apaçık aşikar ve o tarz bir kıyafeti kolay kolay bulamayacağımız da.Neyse ki butikler bunun için vardı..


 __Günaydın,bakkaldan mı geliyorsun.

 __Evet.Ela,görmen lazım.

 __Neyi?

 __Dışarıda bir afet var ki sorma.

 __Ne soracağım canım,bana ne.

 __Öyle deme arabasını bizim kapıya park etmiş.Çok yakışıklı.

 __Ay abla bize ne.

 __Niye geldi ki acaba? Öylece arabada oturuyor.

 __Sor istesen belki yardım lazımdır.

 __Sorsam mı ki?

 __Ya dur şaka yapıyorum,boş ver.

 __Saçları benimkilerden bakımlıydı.

 __Saçını ne ara gördün?

 __Arabanın camı açıktı.

 __Elin adamını mı dikizledin?

__Dikkatimi çekti baktım işte ne var.Ay Ela,taç da takmıştı.Bir görsen.

 __Taç mı?

 __Evet.

 __Nerede demiştin?

 __Kapının önünde,sende merak ettin değil mi?Bakma boşuna camdan göremezsin.

 __Ben hemen geliyorum.

 __Nereye gidiyorsun?

 __Sanırım onu tanıyorum.

 __Nasıl ya..

                                                               ---o---o---o---o---o---


__Neden geldin?

 __Üzgünüm ama seninle konuşmam gerekiyordu.

 __Buraya gelmek zorunda mıydın?

 __Başka şansım yoktu.

 __Yine de gelmemeliydin.

 __Neden?Sözlün mü kızar?

 __Konu o değil.Ne istiyorsun.

 __Binmeyecek misin?

 __Tabi ki hayır.Konuşulacak hiç bir şey yok.

 __Nişanına davet etmeyecek misin?

 __Birkan lütfen git buradan.

 __Gerçi ben çoktan davet edildim.

 __Kim?

 __Ne önemi var ki.Bak davetiyen arabada.Yanımdan ayırmıyorum.

 __Bu çok saçma.

 __Saçma olan ne?Söylesene Ela saçma olan ne?Yoksa nişanında beni görmek istemiyor musun?

 __Buraya neden geldin?

 Birkan birden durdu.Ela yı kızdırdığının farkına varmış olmalı ki,üslubunu değiştirdi.Derin bir nefes alarak tane tane konuşmaya başladı.

 __Ben...Uzun zaman oldu.Seni özledim ve görmezsem çıldıracağımı düşündüm.Özür dilerim.

 __Lütfen beni rahat bırak.Buraya bir daha gelme.Beni gerçekten zor durumda bırakıyorsun.

 __Üzgünüm..gerçekten seni görmeye ihtiyacım vardı.Sanırım gitsem iyi olacak.

 __Birkan!

Birkan tam tam arabanın kapısını açmak üzereyken durdu.Ela'ya doğru dönerken tek kaşını havaya kaldırdı ve Ela'nın konuşmasını bekledi.

 Ela üzüntüsünü belli etmemeye çalışarak ve gayet ciddi bir tavırla,

 __Beni rahatsız etmeye hakkın yok.Mutluyum..mutluluğumu bozmaya hakkın yok.Her istediğinde karşıma çıkıp beni huzursuz edemezsin.Ben artık söylemekten bıktım ama sen duymaktan bıkmadın sanırım.Son kez söylüyorum,seni istemiyorum.

           "Haklısın...Hakkım yok"dedi Birkan fısıltı halinde ve arabasına binip gitti.

                                                                 ---o---o---o---o---o---



BİRKAN

Aslında bende bunları dinlemekten bıkmıştım.Ela'nın beni sevdiğini söyleyeceği günlerin hayaliyle geçiriyordum ömrümü.Bir kere daha anladım ki böyle bir şey asla olmayacaktı.

Haftalardır yüzüne hasret kaldığım güzel ,bu gün her zaman ki ukala tavrıyla ezip geçmişti beni.

O an aklımdan,onu kaçırmak geçti.Saçmaydı ama işe yarayabilirdi.Yapmadım tabi ki.Nasıl yapabilirdim ki.

Arabama bindiğim gibi doğruca deniz kenarına gittim.İlk bulduğum bir kayaya oturdum ve sakince kıyıya vuran dalgaları izledim.

Sabah saatleri olduğu için etraf henüz boştu.Bu kıyılar öğleden sonra aşıklarla dolardı.Doğrusu etrafımda birbirine aşkla bakan sevgililer olmadığı için mutlu oldum.

Dakikalarca Ela'yı düşündükten sonra gözlerimi ufuk çizgisine diktim ve öyle boş boş bakındım.

Üzgündüm,nasıl mutlu olabilirdim ki.Orada ne kadar oturduğumu bilmiyorum.Hatta ilk defa hiç bir şey düşünmeden o kadar uzun süre oturmuştum.

Nihayet etraf kalabalıklaşmaya başlayınca bende toparlandım ve doğruca evime gittim.

 Ne yazık ki aradığım huzuru orada da bulamadım.Zaten bulmayı da ummuyordum.

 Her zaman olduğu gibi defterimi elime aldım ve yalnızca vakit geçirmek için yazdım.

                                                            ---o---o---o---o---o---





Hiç yorum yok: