9 Kasım 2012 Cuma

YÜREĞİNE SOR 22. BÖLÜM





  Serdar mektubu okumayı bitirdikten sonra,dört parçaya ayırdı ve tekrardan zarfa koydu.

  __İşte cevap,merak etme ben iletirim.

  __Hayır,olmaz.Baksana o hasta.

  __Evet,hasta ve onunla konuşmanı istemiyorum.Onun için üzgünüm ama yapabileceğim bir şey yok.

  __Tedavisi var mı ?

  __Her hastalığın tedavisi vardır.Önemli olan bunu istemek.

  __Belkide iyileşebileceğini bilmiyordur.

  __Bu bizim sorunumuz değil.

  __Çok katısın.

  __Sende çok duygusal sın.

  __Ne yapayım kayıtsız kalamıyorum.Onun için üzülüyorum.

  __Bende üzülüyorum ama unutma,merhametten maraz doğar.Sende gördüğü en ufak bir ilgi onu daha çok umutlandıracak,bunu mu istiyorsun?

  __Tabi ki hayır.

  __O halde ondan uzak dur.

  __Denerim.

  __Biliyor musun o haklı.Seni onun kadar tanımıyorum,hatta onun kadar görmedim bile ve bu beni kahrediyor.

  __Beni takip ettiğini bilmiyordum.Hatta varlığını bile fark etmemiştim.

  __Çok sevdiği belli,biliyor musun mektubu okurken hem çok üzüldüm,hem çok kızdım hemde korktum..

  __Neden korktun?

  __Ona meyl etmenden.Ona acımandan ve bu yüzden onunla yakınlaşmandan..

  __Ona acıyorum bu doğru.O mektubu okumamış olmayı tercih ederdim.Onun duygularını senin ağzından dinlemek,daha çok acıttı içimi.
     Ama ona meyil etmem ,hislerim acımaktan öteye gitmez.Ayrıca mektubu sana okuttuğum için üzgünüm.Bu kadar derin yazacağını hissetmemiştim.

  __Şimdi onu daha çok kıskanacağım,her an onu düşüneceğim.Seninle ilgili ne tür hayaller kurabileceğini düşünüp,çaresizliğime kahredeceğim.

  __Ben onu istemedikten sonra,onun düşüncelerinin ne önemi var ki.

  __Benim için önemli.Hemde çok.

  __Üzgünüm,bu gün yaptığım hataydı.

  __Hayır hata değil. İyi ki yanıma geldin,her zor anında yanında olmak istiyorum.Sen yeter ki ona aldırma.

  __Bana güvenebilirsin.

  __Neyse kapatalım bu konuyu ve şu toka meselesine gelelim.Gerçekten pembe çiçekli tokan var mı ?

  __Seviyorum pembeyi.

  __Tamam canım bir şey demedim,hemende yüzün kızarıyor.Peki kolye?

  __Babamın hediyesiydi.Hiç çıkartmıyorum.

  __Daha önce fark etmemiştim.

  __Genelde kıyafetlerimin altında duruyor.

  __Ama o görmüş?

  __Yakası açık giydiğimde görünüyor.

  __Yakası açık!

  __Desene seninle işimiz var.

  __Ben kıskanırım.Yakası,kolu,bacağı açık giydirmem.Başta anlaşalım da..

  __Yandık desene,peki pazarlık payı var mı ?

  __Üzgünüm ama yok.

  __O zaman,karşında boynumu büküyor ve bütün isteklerine" tamam "diyorum.

  __Tamam demişken.Bir cevap vardı almam gereken.Kısmen öğrendim ama Birkan yerine sen duymayı tercih ederdim.

  __Pardon soru neydi?


  Elinde duran zarfı banka bıraktı ve ayağa kalktı.Ne yapıyor böyle diye bakarken,birden önümde diz çöktü.Sağ eliyle,dizimin üzerinde duran sağ elimi kavradı ve gözlerimin içine bakarak "Benimle evlenir misin?"dedi.

  Serdar'ın bu tavrı karşısında ,başımı yere eğdim ve utanç içinde "evet" dedim.

  Sonra saatlerce konuştuk,o akşam işe gitmedim.Eve gittiğimde saat bir haylı geç olmuştu.Anneme durumu bildirdiğim için yatmamış,merakla benim dönüşümü beklemişti.

  Heyecan içinde yanıma geldi,neler konuştuğumuzu öğrenmek için sabırsızlanıyordu.

  Merakını gidermek ve geri çevirmiş olmamak için,bir kaç şey anlattım.Sonrada kırılmaması için yorgun olduğumu ve daha sonra konuşabileceğimizi söyleyerek odasına gönderdim.

  Gece boyunca Serdar'ı düşündüm.Arada,bir sis bulutu gibi düşüncelerime çökse de Birkan,çabucak savuşturdum.

  Sabah Serdar'dan gelen "günaydın"mesajıyla açtım gözlerimi.Uzun süren kısa mesaj trafiğinin ardından günlük tempoma başladım.

  İlk işim,okulda Birkan'la konuşmak oldu.Maalesef Serdar'ı dinlemedim ve tekrardan onu sevmediğimi ve bu işin asla olmayacağını anlattım.

  Anladı mı bilmiyorum ama onu bu kadar çok üzdüğüm için kendimi affede bileceğimi sanmıyorum.

  Tek tesellim ise,yakında okullar kapanacağı için,uzun süre onu görmeyecek olmamdı.


                                                                   ---o---o---o---o--o---
  


Hiç yorum yok: