19 Ekim 2012 Cuma

YÜREĞİNE SOR 12.bölüm




  Okulun en kuytu köşesinde,garip,şekilsiz bir taşın üzerinde dakikalarca gözyaşı döktükten sonra ayağa kalktı Ela.Üzerine yapışan tozları silkeledi ve usulca okuluna yöneldi.O an tek yapmak istediği tuvalete koşup yüzünü gözünü yıkamaktı.Nitekim öylede yaptı. 

 Ayna karşısında üzerine çeki düzen vermeye çalışırken ikinci kez kızdı kendisine,hiç makyaj malzemesi olmadığı için.Fakat bu kez her şey çok farklıydı.Ela süslenmek için değil yüzünde ki kırmızılığı kapatmak için ihtiyaç duyuyordu onlara.Birkaç kez yüzüne soğuk su çarptıktan sonra,bir miktarda olsa rengi yerine gelmişti.

  Dar kot pantolonu ve sütlü kahve badisi bu buluşma için çok da uygun olmasa da,davetkar görünmek istemiyordu.Uzun askılı çantasını lavabonun kenarından aldı ve tek hamlede boynundan geçirdikten sonra hiç düşünmeden kafe ye gitti.

  Tamda tahmin ettiği gibi Serdar'ı aynı masada beklerken buldu.

  __Merhaba,hoş geldin.

  Tebessüm etti Ela,hoş buldum dercesine kafasını salladı ve yavaşça sandalyesine oturdu.

  __Ben daha fazla düşünmenden korkuyordum.Beklemek çok da hoş olmuyor.

  __Seni boş yere umutlandırmak istemedim.Bu yüzden acele ettim.

  __Nasıl yani,cevabın hayır mı ?

  __Evet,bunun için üzgünüm.

  Hayal kırıklığına uğrayan Serdar'ın ağzından güçlükle döküldü kelimeler.

  __Peki ama neden?

  __Nedeni önemli değil ki,hem sana daha öncede söylemiştim.Okuyorum ben.İkiye bölünemem.

  __Okulunu sorun etme,eğer tek sorun buysa halledilemeyecek bir şey değil.

  __Üzgünüm..

  O an Serdar,perişanlığını gizlemeye çalışmadı,sağ elini kaldırdı ve sanki baş ağrısı çekiyormuş gibi alnını sıvazladı.Başı önde olduğu halde hafifçe gülümsedi.Ama bu daha öncekilere hiç benzemiyordu.Tebessümüne duyduğu derin acıyı saklamıştı.Ela ile göz göze gelmekten çekindi,kim bilir belkide kızaran gözlerini görmesini istemedi.

  Bütün bunlara inat bir şarkı çalmaya başladı içli içli...

  Serdar,elini alnından çekmeden kafasını hafifçe sağa çevirdi ve müziğin geldiği noktaya kilitledi bakışlarını.İçinden küfrediyor olmalıydı.


  __Bizim için çalıyor olmalı.

  __Serdar...

  __......

__Ben,gerçekten üzgünüm..Ama bu noktaya geldiğimizi bilmiyordum.

  __Ne yani bir heves mi sanmıştın.

  __Yo hayır ama beni hiç tanımıyorsun bile,belki ben çok kötü birisiyim.

  __Ela yapma,avutulmaya ihtiyacım yok.

  Ela,sebepleri anlatmak istemiyordu ama Serdar ın bu kadar hırpalanacağını tahmin etmemişti ve gerçek bir neden duymayı hak ediyordu. Tam ona bir açıklama yapmak için ağzını açacaktı ki telefonu çaldı.

  __Özür dilerim,sessize almalıydım.

  __Sorun değil,toplantı yapmıyoruz.

  Ela telefonun ekranına baktığında açmakla açmamak arasında gidip geldi.Şu an arkadaşıyla konuşmak en son düşündüğü şeydi..

  __Konuşmak istemediğin biri mi?

  __Yoo hayır.Efendim Dilan.

  __Evde değilim ne oldu?

  __E-evett,öyle bir şey oldu.

  __Bunları sonra konuşsak,şuan müsait değilim.

  __Hayır ne Birkan'ı.

  __Evet konuştum ama şuan yanımda değil.

  __Hayır ne ihaneti,Dilan üzüyorsun beni.

  __Sonra konuşalım.

  __Partiyle ilgili oldu mu?Kapatıyorum,arayacağım seni.

  Serdar tek kaşı havada Ela'nın gizemli telefon konuşmasını dinliyordu ve bunu yaparken Ela 'nın gözlerinin içine bakıyordu.Nihayet,telefonu kapatabildikten sonra,Ela al al olmuş yanaklarla Serdar 'a baktı ve  bir kez daha özür diledi.

  __Birkan öyle mi?Sebep bu mu ?

  __Tabi ki hayır.

  __Peki konuşmalarından ne anlam çıkarmalıyım?

  __Özetlemem gerekirse,yarın ki yaza merhaba partisine davet edildim.

  __Birkan tarafından.

  __Evet.

  __Sonuç??

  Ela hesap vermek zorunda değildi ama bu ufak kıskançlık hoşuna gitmişti.

  __Immm bir bakalım,sanırım arkamda reddedilmiş bir psikopat bıraktım.

 Ela sözler ağzından çıkar çıkmaz pişman olmuştu.Serdar 'ın alınmasından korktu.

  __Yani şey..

  __Sanırım psikopatlar iki oldu.

  __Bu akşam kaçıncı oldu bilmiyorum ama bu sefer gerçekten çok özür dilerim.Sanırım fena çuvalladım.Ama ne olur kendini Birkan'la kıyaslama,o gerçekten çok tuhaf biri.

  __Neyse sana şimdiden iyi eğlenceler.Seni eve bırakmamı ister misin ?

  Ela çok bozulmuştu,bu kadar çabuk ayrılmak istemiyordu.Biraz daha konuşmaları gerekiyordu.Uzun uzun o siyah gözlere bakmak istiyordu.Ama sustu hiçbir şey söyleyemedi.

  __Hayır teşekkür ederim.Ben biraz daha oturacağım.

  __Peki o zaman,sana mutluluklar.

  Mutluluk artık çok uzaktı.Serdar "iyi akşamlar"dedikten sonra ayrılmıştı masadan ve Ela ardından bakarken süzülen göz yaşlarına engel olamamıştı.

  Güzel bir rüyadan uyanmıştı kan ter içinde ve onu teselli edecek hiç kimse yoktu yanında.Ailesini düşündü "değer mi"dedi,içinden.Sonra utandı düşüncelerinden.Değerdi tabi binlerce kez değerdi.

  Masanın üzerindeki  kollarını bir yastık gibi kullandı ve başını üzerine koydu.Orada uyumak istedi,uyumak ve her şeyi unutmak.Tatlı rüyalar görmek istedi,Serdar'ı istedi belki bin birinci kere.

  Gözlerinden akan yaşları silmedi,kafasını öylesine gömmüştü ki kollarının arasına kimse görmezdi zaten.

  Sessizce ağladı Ela.. Ta ki....

  __Hayırdır küçük hanım gece uyumadınız sanırım ?






  

  


  

    

  




Hiç yorum yok: