23 Ekim 2012 Salı

YÜREĞİNE SOR 14.BÖLÜM




  SERDAR
  
  Akşam üzeri Ela beni aradığında boş boş oturmuş hayal kuruyordum.Sesimde ki belirgin heyecana mani olamamıştım.Daha doğrusu olmak da istememiştim.

  Bunlarla ilgilenecek kadar toy değildim.Duygularımı bilsin istiyordum.Onu nasıl heyecanla beklediğimi görsün. 

  Bu gün fazla yoğun değildim,bu yüzden de çok yorulmamıştım.Oldukça dinç çıkacaktım Ela'nın karşısına.Teklifimi kabul edeceğinden öyle çok emindim ki.

  Onu görene dek, o ana dek umudumu hiç yitirmemiştim.

  Yine aynı masaya oturdum,biz de bir anısı olsun istiyordum. ileri ki yıllarda evlatlarımıza anlatacağımız küçük ama şirin bir anı.

  Kafenin ahşap,bal rengi lambri tavanında gezindi gözlerim.Sarkıt şeklinde parıldayan avizeleri inceledim tek tek.

  Sonra pencerelere takıldı bakışlarım.O an annem geldi aklıma...

  Annemi düşünmeye zorladım kendimi.Onun evi nasıldı acaba.Pencerelerden sarkan tülleri tıpkı bu kafede olduğu gibi şeffaf mıydı.Üzerinde minik papatyalar var mıydı,baharı müjdeleyen..

  Deli gibi özlediğim annem düştü yine düşüncelerime."Alıştım,artık aştım"dediğim sözlerim geldi aklıma.Alışamadığım geldi.

  Bedenimin bir kor gibi alev aldığını hissettim.Ama ne garip ki yine üşüdüm.Sadece üşüdüm.

  Sonra Ela'yı gördü, aşkla yanan gözlerim.Vücut ısım yükseldi bir anda,kor düşüncelerden sıyrıldı zihnim.

  O acı,elemli üşüme hissim kaybolup gitti.

  Isındım...

  Ta ki gözlerinde ki buğuyu görene kadar.İçli,derin bakışlarına bıraktım kendimi.Benim olmayacak olan o gözlere daldım binlerce kez.

  Sebepleri sorguladım.Çözüm yolları ürettim ama anladım ki Ela'm,güzel yüzlü Ela'm artık masal bile olamayacak kadar uzaktı bana.

  Aile kavramı bağladı elimi kolumu.

  Bilemedim,bir yanım ona hak verirken,diğer yanım kimsesizliğine ağladı haykıra haykıra.

  Ben olsam ne yapardım,Bilemedim..

  Çekip gitmek geldi içimden bir an,benim olmayacak olan yarin gözlerine bakmak acıttı içimi ama,Gidemedim.



    ELA

  Dünden kalmayım hala..

  Serdar'ın beni o halde görmesi utanç listemi uzatmaktan başka hiç bir işe yaramadı.

  Ben hala kararımı değiştirmedim,değiştirmeye de niyetim yok.Keşke olabilse ama buna imkan yok.

  Bu gün şu meşhur yaza merhaba partisi günü.Aslında çok merak ediyorum.Daha önce hiç partiye gitmedim ama Birkan'la partiye gitmektense evde oturup ders çalışmayı tercih ederim.

  O çocuk da garip bir şeyler var beni iten.Hatta korkutan.

  __Ela.Sabahtan beri seni arıyorum,neredeydin.

  __Bu gün geç geldim.Öğleden önce dersim yoktu.Nasılsın?

  __Berbat.Dünden beri seni ve Birkan'ı düşünüyorum.

  __Dilan inan düşündüğün gibi değil.

  __Ne düşüneceğimi bilemedim ki.

  __Dün yanıma geldi ve bu akşam ki partiye beraber gitmeyi teklif etti o kadar.

  __Sen ne dedin ?

  __Tabi ki olmaz dedim.

  __Kiminle geliyorsun peki?

  __Ben gelmiyorum.

  __Neden? Çok eğleneceğiz.

  __Gitmek istemiyorum.

  __Biliyor musun ben Taner'le gidiyorum.

  __Kötünün iyisi mi diyorsun.

  __Eee ne yapalım Birkan'ı sana kaptırınca seçenek kalmadı.

  __Aşk olsun.Ben ondan hiç hoşlanmıyorum biliyorsun.

  __Ama o senden çok hoşlanıyor ve sanırım şuan seni çağırıyor.

  __Ne ?

  __Arkada bak çıkış kapısının orada.

  Gerçekten de arka mı döndüğümde Birkan'ın beni çağırdığını gördüm.Eliyle küçük bir gel işareti yapmıştı.Tıpkı kedi çağırır gibi..

  Çaresizce Dilan'a baktım.Onu gerçekten çok seviyordu ve sanki başka kimse kalmamış gibi bana musallat olması Dilan'ı çok üzüyordu.

  İstemeye istemeye çıkış kapısına yöneldim.

  Ayaklarım betondan kalıplara batırılmış gibi..

  Öyle ağırlar ki,yürüyemiyorum.Bir el çekse diyorum beni ama nafile,ağır ağır gidiyorum yanına.

  Ardımda nemli gözlerle olduğunu tahmin ettiğim Dilan'ı bırakarak.

  Yanına yaklaştıkça yüzü netleşiyor.Güneş gibi parlayan yüzünden derin bir kasvet seziyorum.

  Elimde olmadan üzülüyorum ama hislerim acımaktan öteye gitmiyor.

  __Seni dinliyorum.

  __Dün için özür dilerim.Biraz fazla üzerine geldim sanırım.

  __Sorun değil.

  __Kararını değiştirmiş olabileceğini düşündüm.

  __Hayır Birkan,kararım aynı.Partiye gelmiyorum.

  __Seninle arkadaş olmak istiyorum.

  __Beni yanlış anlama ama,erkeklerle arkadaşlık etmiyorum.

  __Biliyorum fakat ben ciddiyim.

  __İstemiyorum.

  __Neden?

  __ELA...

  
   Gürültünün içinde dalga dalga yankılanan sesin sahibini hemen tanımıştım.Birkan'la aynı anda döndük sesin geldiği noktaya ve ben Serdar'a doğru ilerlerken "işte" dedim.
   
 __İşte sebep bu.



  

  

Hiç yorum yok: