30 Ekim 2012 Salı

YÜREĞİNE SOR 18.BÖLÜM





  Aylardır hiç bu kadar rahatladığını hissetmemişti Ela.
Önce annesiyle daha sonrada ablasıyla uzun uzun konuştu.Akşam yemeği geldiğinde iştahla bitirdi tabağında ki yemeği.Yüzü aydınlanmıştı bir anda,ama hala kararsızdı.

  Serdar'aramak için acele etmek istemiyordu.Daha önce evliliğe hiç bu kadar yaklaşmamıştı Ela.Çekindi.Düşündükçe yüzü kızarıyordu.

  Hazır hissedene kadar beklemek istedi.Tabi bu sürenin uzunluğunu henüz kendisi de bilmiyordu.Belki bir gün belkide bir hafta.

  Ela başını yastığa koyduğunda,gülümsemesine engel olamıyordu.

  Utanmış,mahcup bir çocuk gibi,yıkanmaktan solmuş pembe çiçekli pikesini başına çekti ve huzurlu bir uykuya daldı.

  Sabah uyandığında doğruca terasa koştu.Çünkü annesi kahvaltıyı oraya hazırlamıştı.
Gece çok derin uyuduğu için,sabah uyanmakta zorlanmış ve biraz geç kalmıştı.

  Okulda kendisini bekleyen sürprizden habersiz koştura koştura okuluna gitti.

  Okuluna ulaşması fazla uzun sürmemişti.Anadolu yakasını bu yüzden seviyordu Ela,trafik derdi fazla yoktu.Zaten okuluda evine uzak değildi.

  Hızlı adımlarla bahçeye girerken,başı yerde,kendisini bekleyen Birkan'ı gördü.Fakat durup konuşacak zamanı yoktu.Çok önemli bir dersi kaçırmak üzereydi.

  Birkan aldırış etmemeye çalışsa da bir hayli bozulmuştu.Orada öylece dersin bitmesini bekledi.Kararlıydı,mutlaka konuşmalıydı.


                                                      ---o---o---o---o---o---

  __Merhaba Ela

  __Merhaba,nasılsın?

  __Aslında iyi değil. Sanırım önemli bir dersti.

  __Evet kusura bakma,konuşmaya vaktim yoktu.

  Ela,Birkan'ın söyleyeceklerini az çok tahmin ediyordu ve bu konuşmayı yapmak istemiyordu.Dönüp arkasını oradan uzaklaşmak istedi ama yapamadı.

  __O adam!Yani hesap sormak değil yanlış anlama ama o kimdi?

  __Bunları konuşmak istemiyorum.

  __Neden? Ben o anda çakılı kaldım.Bu güne dönemiyorum.Sen onun yanında yürürken ben arkandan baka kaldım Ela.Sevdiğin mi,seni seven mi yada ne bileyim ağabeyin falan?

  __Yakında evleniyorum.

  Dolan gözlerini kırpıştırdı Birkan.Sonra sımsıkı yumdu.Açtığı an gözyaşlarının akacağı belli.
Başını yere eğdi ve kaşlarının üzerine dökülen saçlarının,yüzünü saklayacağını umut ederek gözlerini sıktı.Belki kırk saniye belkide bir dakika.Ama ona bir ömür gibi geldi.Ela'nın karşısında boynunu büktü çaresizce.

 Buz mavisi pantolonunun dar ceplerine sıkıştırdı parmaklarını güçlükle ve gözlerini açtı.O kızarmış sürmeli gözlerini yerde duran küçük şekilsiz bir çakıl taşına sabitledi.Ayağını bir müddet üzerinde gezdirdikten sonra,hızlıca bir tekme savurdu.Ta uzağa fırlattı o küçük taşı,ardından kafasını taşın gittiği yöne çevirdi.Sanki nereye düştüğünü görmüş gibi..

  Üzgündü Birkan,kırgındı.Çok acı çekiyordu Birkan,çaresizce etrafına bakındı.Keşke yalvarmak çözüm olsaydı.Yalvarırdı Ela'ya.

  Mutsuzdu Birkan,sevgisizdi acı içinde kıvranıyordu ama hala sakindi.Garip bir şekilde sakin.Cani değildi ki o.Aşıktı sadece,çok aşık.

  Güçlükle konuşmasını sürdürdü;

  __Hiç mi sevmedin?

  Ela o an orada ölmek istedi.Gözünden süzülen yaşları sildi.Daha önce hiç bir erkek,karşısında göz yaşı dökmemişti.Üzgündü  ama yapabileceği hiçbir şey yoktu.Gözleri yaramazlık yapmış bir çocuğunkiler kadar mahcup,yavaşça kafasını salladı.Birkan umutla cevabını beklerken,gördüklerine inanamadı.Kafası düştü tekrardan .Dudaklarını ısırdı.Öyle kuvvetli ısırmıştı ki,yere damlayan kanın kokusu burnunu sızlattı.

  O iri elini pantolonunun cebinden çıkarttı ve dudaklarının üzerinde gezdirdi.Eline bulaşan kana baktı uzun uzun.Dalmıştı.Zaten Ela'yı  Serdar'la gördüğünden beri dalgındı.

  Canı öyle çok acıyordu ki,kalbi sızlıyordu Birkan ın.Her şey olabilirdi.Bir çok şey..Ama serseri olamazdı.Çünkü serseri değildi  Birkan,Sadece hastaydı ve tek sorumlusu annesiydi.

  Ela'nın uzattığı kağıt mendille temizledi koyu kırmızı kanı ve tek bir kelime bile etmeden arabasına yöneldi.

                                                            ---o---o---o---o---o---





                                                                  


  



Hiç yorum yok: