29 Ekim 2012 Pazartesi

YÜREĞİNE SOR 17. BÖLÜM





   Ferda hanım eve giderken,böyle bir evlet verdiği için Rabbine şükrediyordu.Ela'ile her zaman
 gurur duymuştu ama bu sefer ki çok farklıydı.Ailesi için mutluluğu göz ardı eden bir evlat herkese nasip olur muydu acaba.Bu işe bir çare bulmalıydı.Eğer Ela bu teklifi reddetmeye devam ederse Ferda hanım nasıl mutlu olurdu.Kızına borçlu olarak daha ne kadar yaşayabilirdi.

  Hastane evlerine öylesine yakındı ki,henüz bir plan düşünememişken sokağa girmişti bile.Öylece etrafına bakındı Ferda hanım.Bu sokağı oldu olası çok seviyordu.Başka bir havası vardı sanki,evlerin pencerelerinden sarkan çiçekler yıllanmışlığın yanı sıra mutluluğunda simgesiydi.

  Rengarenk açmış çiçeklerin mis kokularıyla doldurdu ciğerlerini ve tekrar derin bir nefes alarak yoluna devam etti.

  Yanında sessizce yürüyen Melisa'yı  unutmuş olmalı ki,küçük kızın sesiyle irkildi.

  __Anneanne pamuk şeker.

   Ve ardından bir ses daha

  __Anne!  Neredesiniz siz?

  Evin terasına dikti gözlerini Ferda hanım.Ela erken gelmişti eve.Kızına el sallarken gözleri buğulandı.Farkında olmadan sıcak bir tebessüm yayıldı yanağına ve minnetle baktı kızına.

                                                      ---o---o---o---o---o---

  __Ohh,küçük bıcırık kapmış yine pamuk şekerini,tabi bize bir şey yok.

  __Gitmedi daha,alayım mı sana da.

  __Tamam ben alırım. Söyle de beklesin.

  __Pamuk şekerciii,bir dakika bekler misin?

  __Tamam abla,gönder çocuğu.

  Ela'nın yüzüne bir gülümseme yayılmıştı. Serdar'ı hatırlamak için bahaneye gerek yoktu ama "çocuk" kelimesi bundan sonra sadece onu hatırlatacaktı.

  __Benim küçük kızım büyümüş,evlilik çağına gelmiş ama hala şu boyalı şekerlerden vazgeçememiş.

  __Bir yesen sende bayılırsın.

  __Yok kızım,yapış yapış.Yiyemem ben onu.

  __Ne diyeyim sen bilirsin.

  __Ela!

  Ferda hanımın sesinde ki ciddiyeti fark eden Ela,bir an duraksadı.Pamuk şekerinden kopardığı bir lokmalık parçanın parmaklarının arasında eridiğini fark etmedi bile.

  Usulca yutkundu,sakin kalmaya çalışarak ve Serdar konusunu açmayacağını umarak " yine ne oldu"diye inledi.Fakat Ferda hanım pes etmeye niyetli değildi.Ne kızının sitem vari sorusu nede ürkek bakışları,hiçbiri Ferda hanımın söyleyeceklerini durdurmaya yetmeyecekti.

  __Serdar'la evlenmelisin.

  __Anne yapma lütfen konuştuk bunu.

  __Kızım o çok iyi birisi sonra pişman olursun

  __Olmam merak etme.

  __Neden bu kadar katısın,bir yanlışını mı gördün?

  __Hayır öyle bir şey değil

  __Peki o zaman ne,gerçekten merak ediyorum

  __Okuluma odaklanmak istiyorum ben,bunun için nasıl çalıştığımı unutmuş gibisin.

  __Tabi ki unutmadım.Nasıl unutabilirim ki.

  __O zaman daha fazla uzamasın bu konu.

  Ferda hanım Serdar' la konuştuğunu belli etmek istemiyordu ama gerçeklerin kendisini nasıl yaraladığını haykırmamak içinde güç dayanıyordu.

  "Sen onu seviyorsun"deyiverdi bir anda.Ela öylesine hazırlıksız yakalanmıştı ki,gözlerine hücum eden yaşları dindiremedi ve hıçkırıklar eşliğinde konuştu.

  __Anne, neden yapıyorsun bunu bana.Sanki anlatmaya gücüm varmış gibi.Sanki anlatsam bir şeyler değişecekmiş gibi..İstemiyorum işte daha fazla kırıp,parçalamayın beni.

  __Of Ela of.Neden istemediğini biliyorum ve nasıl kahrolduğunu da.

  Artık Ferda hanımda ağlıyordu.Ahşap sedirin üzerinde,yorgunluktan sızmamış olsaydı eğer kesin Melisa da ağlardı.

  __Anne,neler söylüyorsun.

  __Bizim için değil mi? Bunca acı bizim için.

  __Hayır,onuda nereden çıkardın.

  __Boş yere inkar etme.Sen benim kızımsın ,nasıl bilmem nasıl anlamam.

  __Anne

  __Ben bu azapla yaşayabilir miyim Ela,sen beni hiç mi tanımadın.Ben neyim,kimim.Senin hüzünlü yüzüne bakabileceğimi mi sandın.Sebebin olduğumu bile bile soluya bileceğimi mi sandın.

  __Anne,yok öyle bir şey.Ağlama tansiyonun çıkacak yine.

  __Çıksın,ben öleyim.Kızımın ayağına dolanmak tansa öleyim.

  __Sus,Allah aşkına sus.Nasıl konuşuyorsun öyle.

  __Tamam de o zaman.Kabul et teklifi.Kızım ben senin mutlu olmanı istiyorum.Ömrünün sonuna kadar bakamazsın ya bize.Elbet bir yol bulunur.

  __Ben seni çok seviyorum.Nasıl bırakırım.

  __İlahi Ela,Ülke değiştirmeyeceksin ya.Sık sık görüşürüz.

  __Yok olmaz,bırakamam.

  __Ne yani Serdar'ı sevmiyor musun?

  __Beni nasıl utandırdığının farkında mısın?

  Artık ikisi de sakinleşmiş ve tatlı bir sohbete başlamışlardı.Uzun süre orada konuştular.Neler yapabileceklerini tartıştılar,hatta Ferda hanım o kadar ileri gitti ki,gelinliğin modelini bile tasarladı.

                                                        ---o---o---o---o---o---




  

Hiç yorum yok: