11 Ekim 2012 Perşembe

YÜREĞİNE SOR 5.BÖLÜM




ELA

 Günler...Haftalar...Aylar...

  Akıp giden zaman,beni bir yaş daha büyüttü.Dün doğumgünümdü,yirmi olmuştum artık,söylemsi ne kadarda güzel.Dün çalıştığım için arkadaşlarım bu güne plan yapmışlar,sürpriz doğumgünü.Parti gibi değil,sessiz sakin bir kafede,küçük bir arkadaş gurubuyla yapılan kutlama.

  Mevsimlerden kış,dışarıda lapa lapa kar yağıyordu.Pastamızı yedikten sonra dışarı çıkalım dedik."Biraz kartopu oynar sonra içeri gireriz ısınmak için".

  Kafe,sessiz sakin ama güzel bir mekan.Etrafı ağaçlık alan..Dünyaya meydan okuyan,asırlık çınarlar.Kocaman bir bahçesi var,kar hertarafı beyaza bürümüş.Manzara şahane.

  Ben annemin hediye ettiği uzun kuyruklu,mor çiçekli şapkanın içinde dahada şahane.Şapkanın kuyruğundan sarkan üç ponpon ben sağa sola döndükçe arkadaşlarımın yüzüne felan çarpıyor.Yirmi yaşındayım ama hala çocuğum.Annem içinse bebek.

  Karla kaplı bahçede,deli gibi koşturup,arkadaşlarla kartopu oynarken,küçük bir aksilik yaşadım ve attığım kartopu kafeye girmek için yürüyen bir adamın kafasına geldi.Arkası dönük olduğu için,genç mi yoksa yaşlı mı bilemedim.Yaşlı olabileceği düşüncesiyle hemen yanına koştum.Yüzünü gri bir atkıyla sıkıca sarmıştı.Tam özür dileyecektim ki,atkısını çıkardı ve gülümseyen gözlerle "Güzel şapka"dedi.

  İkinci kez Serdar a rezil olmak..Dilim tutuldu o an,ne diyeceğimi bilemedim.Oysa geceler boyu konuşmuştum onunla,sanki yanımdaymış gibi.

  Güçlükle toparladım kendimi.

                                                           ---o---o---o---o---o---


  __Özür dilerim Serdar bey.Ben sizi fark etmedim,inanın bilerek olmadı.

  __Bilemiyorum,aslında o mesafeden,kazara kafama isabet etmesi çokda kolay değil.Planlı gibi,küçükken bizde yapardık aynı numarayı.

  __Yo hayır,numara değil,inanın bilerek atmadım.

  __Neyse öyle olsun bakalım.Çocuklar sizi bekliyor,daha fazla bekletmeyin isterseniz.

"  "Çocuk" mu kendini beğenmiş ukala resmen dalga geçiyor"diye geçirdi aklından.

  __Bu sizin kararınız ,bana inanmak zorunda değilsizin.Yalnız onlar çocuk değil,sanırım büyüklerde kartopu oynayabilir.

  __Pek tabi..Gayet normal.Devam edin siz,iyi günler.

  __İyi günler.

"Uyuz,yine o manalı sırıtış "dedi,içinden.

  Nedense o sıcak tebessümü,sırıtış olarak algılamış ve apaçık kendisiyle dalga geçtiğini düşündüğü için ona sinir olmuştu.

  __Elaa,hadi gelsene.

  __Üşüdüm ben,hadi artık girelim.

  __Ne oldu,kızdı mı adam?

  __Yok ya,uyuzun teki,kasıntı  adam ne olacak.

  __Bir şey mi dedi canın sıkılmış?

  __Dalga geçti,çocukmuşuz güya.

  __Aman boşver,çocuğuz tabi,daha yaşımız kaç.

  __Ya tabi ufalda cebime gir.Hadi kızım hadi girelim artık.

  __Tamam ya, çocuklaar hadi toparlanın içeriye giriyoruz.

  __"Çocuklar" mı,sen yapma bari.

  __Ela hanım daha ilk günden alıştırdınız kendinizi öyle bir günde büyümüyor insan.

  Söylene söylene girdiler kafeye,masaları hala dağınıktı.Kimi tabağını yarım bırakmış,kimide çayını kahvesini.

  Ela kaçamak bakışlarla Serdar ı aradı ve cam kenarında küçük bir masada,kahvesini yudumlarken buldu.

  ELA

  Kafeye girdiğimde gayr-i  ihtiyari Serdar ı aradı gözlerim,

  Cam kenarına oturmuş,bir yandan kahvesini yudumluyor,diğer yandanda bilgisayarına birşeyler yazıyordu.Onu görünce,içimde birşeylerin kıpırdadığını farkettim.Aylar sonra böyle karşılaşmak zorunda mıydık?Daha romantik bir rastlantı olamaz mıydı.Serdar benim için bir kara sevda değil,içimde ki sızıydı.İnce sızımdı o benim.

  Beni görünce,kafasıyla selam verdi.Aldırış etmedim bile ve hışımla sandalyeme oturdum.İçimde ki kıpırtıları bir kenara bırakıp,suratsızlaşmaya çalışsamda,bu pek kolay olmuyordu.Çünkü;

  Gülümsediğini görebiliyordum.Tam çaprazımdaki masada oturuyor ve yüzü net bir şekilde karşımda duruyordu.Ne kadar bakmamaya çalışsamda, arada gözlerim kayıyor ve beni herseferinde yakalıyordu.Konsantrem bozulmuştu bir kere,arkadaşlarımın esprilerini kaçırıyor,sorularını cevapsız bırakıyordum.

  __Ela ya büyümek yaramadı galiba,hey doğumgünü çocuğu kime diyoruz.

  __Efendim?

  Bir kahkaha koptu masada ve herkes benimle dalga geçmeye başladı."Doğum günü çocuğu"diye.

 Serdar bugün burada olamak zorunda mıydı.Konuşulan her şeyi duyuyor ve ben an ve an rezil oluyordum.

  Bir ara telefonu çaldı,apartopar bilgisayarını çantasına koydu,cüzdanından çıkarttığı bir miktar parayı masaya koydu ve bana doğru yürümeye başladı.Yüzünde herzaman ki tatlı tebessümü ve gözlerinde ki naif ifade ile..
Dudakları hafifçe aralanı ve

  __Yeni yaşın hayırlı olsun.Doğum Günü Çocuğu...

  Bir kahkaha daha patladı masada,aman ne komikdi.Sert bir şekilde "sağol"diyebildim sadece."Size iyi eylenceler"dedikten sonra,hızla ayrıldı yanımızdan.

  DR.SERDAR

  Masada oturmuş,Ela yı izlerken,telefonum çaldı.Minik bir hastanın bana ihtiyacı vardı ve hiçbir şey çocuklardan daha kıymetli değildi.
 
 Bu gün Ela nın doğumgünüymüş,böyle bir günde karşılaşacağımızı tahmin etmezdim.Hep hastaneye gelir diye bekledim.

  O ilk gördüğüm an a çakılı kaldı beynim.Kahveringi saçları darmadağın...Endişeli ela özleri mahmur..Daha önce hiç o kadar saçmalamışmıydım bilmiyorum.

  "Çocuklar sık sık hasta olur"da ne demekti öyle.Eminim tecrübesiz bir doktor olduğumu düşünmüştür.

  Aylardır kendisini düşündüğümü bilse..Bir psikopat gibi Melisa nın dosyasını karıştırdığımı ve adresini bulduğumu..Hatta arada sırada sokaklarından geçtiğimi,onu görebilmek için...Ve sanki inadına herseferinde o sakaktan elim boş çıktığımı..Sonra nasıl yandığımı...Melisa nın her kontrol gününde,nasıl heyecanlandığımı sonra gelmeyince hüzünlere boğulduğumu..Ahh bir bilse,ne derdi acaba bana".Deli" derdi belki. "Mecnuna döndüm aşkından"derdim bende.

  Bu gün Ela yı görmek,hemde hiç ummadığım bir şekilde.O yolunu şaşıran minik kartopuna minnettarım.Sayesinde azda olsa konuşma fırsatı yakaladım.Karabasanlardan uyanmak gibiydi.Kırk derecelik güneşin altında kana kana su içmek gibi..O billur gibi taze sesi,bir tiryakinin son nefes sigarası gibi çektim içime,derin derin.Sonra o güzel yüzün,sinirden kızardığını görmek,onu kızdırmak mutlu etti beni.Aylardır yüzünü bir sır gibi saklamasının bedeli gibiydi sanki.Garip bir haz yayıldı bedenime o an.Sinirlendikçe şirinleşen bebeksi yüzü aşkımı perçinledi.Daha çok sevdim Ela yı daha çok özledim.

  Yakında yine karşılaşacağımızı biliyorum artık.Eminim,özür dilemek,konuşmak için iyi bir başlangıç olacaktır.

  Yetimhaneden ayrıldığımdan beri yalnızım,yirmi yedi yaşına geldim ve artık kendi hayatımı kurup geniş bir aileye sahip olmak istiyorum.Güzel ,ferah bir evim var.Bu evi satın alırken,her odasından fırlayan cıvıl cıvıl çocuklar hayal ettim.İçimde biriktirdiğim şefkati birazda kendi çocuklarıma vermek istiyorum.

  Ela yı tanımak,çok sevmek ve onunla mutlu bir hayat kurmak istiyorum.Hayallerim artık gerçeğe dönsün ve ben bir an önce baba olayım istiyorum.


 

 


 


 

3 yorum:

zeynep dedi ki...

devamını çok merak ediyorum çabuk yaz :)

zeynep dedi ki...

çok merak ediyorum çabuk yaz :)

Unknown dedi ki...

tamam yazıyorum :)